10 Temmuz 2012 Salı

Yazan adamın kalemi


Şöyle başlıyor:

Adam önünde bir parşömene yazıyormuş. Şömine falan yok. Küçük bir oda. Çıplak duvarlar ve dolunaylı bir gece.

Ahım şahım bir olay değil. Bir kağıt, bir masa, bir sandalye ve bir kalem. Odada yazarın kendisinden ve bunlardan başka bi' şey yokmuş. Tabi pencereleri saymazsak.

Kağıda yazılanların neler olduğu hiçbir zaman bilinememiş.

Rivayet odur ki intihar notuymuş. Kağıttaki yazıları ayırt edememişler. Adamın nasıl bulunduğu da meçhul...

Asıl konuysa ne biliyor musun?

Adam sadece ölmüş...

Kalem mi? Kalemi bulabilen olmamış.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Söz sende