9 Ağustos'ta Türkiye'de vizyona girmiş. Gelmiş geçmiş. Yeni izledim.
Elysium, izlenesi, güzel bir bilim-kurgu olmuş. Zengin insan fakir insan temelinde, dünya dışı bir koloni -Elysium-da yaşayan "elitler"in veritabanı "halk" tarafından "hacklenmiştir." Veritabanı açığı ise yine "elitlerden" alt rütbeli birinin -Savunma Bakanı- en üst rütbede olmak istemesi üzerine sistemi kuran adamla anlaşmasının sonucunda yeniden başlatma yazılımını çaldırması üzerine ortaya çıkmıştır. Elysium sisteminin "insan haklarına uygunluk" temelinde olması ise üzerinde durulması gereken ayrı bir noktadır. Elysium, Elitizm temeli üzerine kurulan bir sistemdir. Elysium'da kurulan sisteme seçilmişler "paralılar" olarak görülmektedir. Paralılar için Dünya'daki insanlar birer işçiden ibarettir. Ancak Elysium Başkanı'nın bir cümlesinde, Dünya'daki ajanlarından birinin insanlara tutumuna karşılık insan haklarına aykırılıktan bahseder. Bu noktada açılması gereken parantez şudur: Böyle bir başkan insanları yaklaşık on saniyede iyileştirebilen cihazları Dünya'ya göndermemektedir. Bu başkanın mevkine gözünü dikmiş olan Savunma Bakanı Dünya'dan gelip kaçak olarak Elysium'a sızmaya çalışan insanları vurduğu için sorgulanır. Savunma Bakanı habitatını korumak istediğini belirtir. İşte bu istek üzerine para kaybeden ancak Elysium sistemini kurmuş kişi ile "para" üzerine anlaşır. Buna göre Elysium, Elysium'da kurulan sistemindeki şeçkinler, "paralılar" olarak görülmektedir.
Çelişkilerle iç içe bir elit tabaka, iyinin kazandığı bir halk. Öyküde gerçekleşen kopuklukların yanı sıra kendini izlettiren, geleceğin belki distopik belki ütopik, elitizme bir bakış. Son zamanlarda üzerine çalışılan Dünya dışı koloni yaşamında göze çarptığı yadsınamaz. Platonik elitizmden ziyade bir liberal elitizmin çökmeye mahkumiyeti alışılagelmiş bir öykü olmuştur.
Elysium atmosferi ise ayrı bir soru işaretidir. Atmosferi üstü açık Elysium'da muhafazasının merkezkaç kuvvetini kullandıklarını andırıyor. Lakin o kuvveti oluşturacak bir dönüş hızı sezinlediğimi söyleyemem. Zira uzayın vakum kuvvetini dengelemesi gereken bir merkezkaç kuvvetinden bahsetmek gerekmektedir.
Nüfus konusuna değinilmemiştir. Elysium nüfusu üzerine bir kıyas yapamadım. Vardıysa da kaçırmışım.
Vücuda bağlanan çelik iskelet ve beyinden veri alma da temel öğelerinden birisi olmuş. Beyinden beyne aktarılan veri, alıcı tarafından beyinde çözümlenmemesi durumu ise yoruma açıktır. Alıcının beyninden veri tekrar donanıma aktarıldığında alıcının ölmesi durumu da aynı şekildedir. Veri "şifreli" midir? Alıcının beyni veriyi çözümleyemediği için mi, alıcı öldü? Yoksa verinin büyüklüğü mü buna etkendi?
Neill Blomkamp'ın yazıp yönettiği Elysium Yeni Cennet'i District 9 ile bolca kıyaslandı, Elbette kıyaslanacak. Lakin ben biraz daha her filmi kendi çatısında incelemek taraftarıyım. Yönetmenin diğer filmleri, yönetmenin sınırları hakkında, yapabildikleri hakkında fikir vermesi yönünden kıyasa çok açıktır. Bu sebeple Elysium'da daha başarılı olmasını beklerdik. Olmadı. Ancak yine de Elysium'u kendi çatısında izlediğimizde eksiklerine rağmen kendini izlettiren bir film.
Son.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Söz sende