26 Ağustos 2012 Pazar

Kocaeli Efsaneleri

Yeni bir blog daha açtım. Kaç zamandır olgunlaşmasını bekliyordum. Umarım güzel bi' şey olacak. Kocaeli'de pek rastlamadığım, Kocaeli öykülerine başladım. Kimi zaman fantastik, kimi zaman gizem dolu olması için çalışacağım. Zaman zaman kurgu zaman zaman gerçekler olacak. Olursa, becerebilirsem güzel olacağına inanıyorum.



http://kocaeliefsaneleri.blogspot.com

17 Ağustos 2012 Cuma

Vampir Avcısı: Abraham Lincoln

Yapımcılığını Tim Burton'ın üstlendiği film. Fragmanları ilk çıktığından beri merakla beklediğim bir filmdi. Ancak elimde bir sürü amalar birikti... Yakıştıramadım bu sefer. O kadar çok şey var ki.

Bu film Seth Grahame-Smith romanından esinlenilmiş. Yazarı duymadığımı rahatlıkla itiraf edebilirim. İnternette gezindiğimde de karşıma çıkan kitabın bu filmle hangi noktalarda birleştiğini bilmiyorum. Kitap için anlatılan öyküyle filmdeki öykü farklı.

105 dakikalık film için en büyük hayal kırıklığım Jasper Kent'in Onikisi ile büyük benzerlikler taşımasıdır! Böyle bir olaya Tim Burton'ın kalkışması ise ona yakıştıramadığım bir olaydır. Bilindiği üzere Jasper Kent Onikide Rusya'nın savaşlarında vampirlerin savaşlara katılmasını anlatmıştı. İşte filmde de olaylar aynen bu şekildedir. Bilindik Abraham Lincoln'ün kölelık karşıtı hareketinin doğuşu ve iç savaşta olan olaylarda vampirlerin rolü üzerine bir öykü. Bu kadar benzerlik esinlenme midir yoksa uyarlama mıdır yorumunu size bırakıyorum.

Bu noktadan sonra film içinden sahnelerden de bahsetmeye başlayacağım için filmi izlemeyenler bu uyarıyı yapmak isterim.

Yiğidi öldür hakkını yeme. Filmin hareketi kesintisiz. Her an bi' gerilim müziği başlayıp yükselebiliyor. Şansımıza Çiko'yla 3D filmine gittik. 3D'nin etkilerinden de bolca yararlanılmış ki Abraham'ın annesinin katiline ilk ateş ettiği sahne hoşuma gitmişti. Ancak vampirlerin yüzünüze yüzünüze dişlerini çıkartması o kadar  çok tekrarlanıyor ki bir zaman sonra gına getiriyor.

 Çok az filmde gözlerimi kısmışlığım veya kapatmışlığım vardır, bu da onlardan birisidir. Bi' kaç kez ürktüğümü ve yerimden sıçradığımı söyleyebilirim. Abraham Lincoln'ün Neovari (Matrix'in seçilmiş kişisi Neo'dan bahsediyorum) hareketleri de bolcaydı. Baltasını kullanışı aklımda kalan detaylar arasındadır.

Bu sene Tim Burton için vampir senesi oldu. Karanlık Gölgeler, Vampir Avcısı Abraham Lincoln'e yeğ tutar ve defalarca da izlerim. Tim Burton'da böyle bir ayrım yapmamıştım bu güne kadar ama bunu da yaptırdı. Yönetmenliği yapımcılığına karşı... 9 gibi, The Nightmare Before Christmas gibi, Corpse Bride gibi mükemmel ötesi filmlere yapımcıyken... Yakıştıramadım ben. Elbette ki bu filmde de bi' Tim Burton ustalığı seziliyor. Ancak olmadı bu sefer. Dark Shadows aldı yürüdü benim için. Derseniz hangisini önerirsin, kesinlikle Dark Shadows.  İşin aslı Karanlık Gölgeler (Dark Shadows) filmi benim için bir sürpriz olmuştu. Çünkü bu filmden haberim yoktu. Birden afişini gördük ve Çiko'yla gittik. Çok daha fazla sevmiştik.


 Vampir Avcısı Abraham Lincoln (Abraham Lincoln: Vampire Hunter)  fragmanı:




11 Ağustos 2012 Cumartesi

Hastane Mi Kestane Mi

Bi' zaman olur Nejat Uygurum gelir. O anda belki belli bir oyununu isterim belki de gelişine açar izlerim bi' oyununu.

Bu gece de gelişine gecelerindendi. Hastane Mi Kestane Mi? geldi. İzledim güldüm. Durum kötü yalnız. Oyun tarihi aklıma gelmedi, bu akşam da bulamayınca ya da bulmak istemeyince muallakta kaldı tarih. Belki de korktum, kesin tarihi bilsem daha çok üzülürüm diye.

Anlattığı olayları al, bugüne uyarlama; git hastanelerimizden herhangi birisine, aynılarını göreceksin...

Daha fazla da üzerine bi' şey söylemek anlamsız. üstat Nejat Uygur zamanında söylemiş. Dinlenmemiş. Onu dinlememişler beni mi dinleyecekler?

Kestanesine yandığım Türkiyesi....